27 Kasım 2008 Perşembe

Salyangozlar: Her yağmur sonrası, başımın belası

Salyangozlar... Gerçekten her yağmur sonrası, başımın belası... Bu sabahta aynı şeyleri yaşadıktan sonra bir araştırasım geldi...

Özellikle bahar aylarında, hele de gece yağmur yağmışsa, ortalık salyangoz doluyor. Hala bilmiyorum nedenini ama yürürken üstlerine yanlışlıkla bastığımda çok üzülüyorum. Bu yüzden ne zaman kaldırımda salyangoz görsem, alır bir bahçeye veya kenara koyarım. Mesela bu sabah, çıktım evden caddeye çıkana kadar 7 tanesini kurtardık gene :) Hastalık oldu, tik gibi, kurtulamıyorum...

Ne kadar ömürleri vardır dersiniz? Ben inanamadım ama 5 ile 15 yıl arası ömürleri varmış. Eminim ki tamamına yakını mutlaka eceline kalmadan telef oluyordur. Sadece ezilme değil, vücutlarının büyük çoğunluğu su olduğundan kışın donarak veya yazın sıcaktan kuruyarak ölüyorlarmış.

Tatlı su, deniz ve karada yaşayan türleri bulunmakta... Alt kısımda hareketi sağlayan kaslı bir ayak, sırt tarafta vücudu örten helezon kıvrımlı bir kabuk ve başta iki çift antenleri var. Çekilebilen antenlerin öndekileri kısa olup, dokunum ve koku görevi yapıyor. Gözler, arkadaki uzun çiftin ucunda.

İç organları 180 derecelik bir dönme yapmıştır. Koruyucu kabukları, manto adı verilen derilerinin salgısı sonucu meydana geliyor. Eklembacaklılar gibi kabuk değiştirmiyor, hayvan geliştikçe buna bağlı olarak kabuk da büyüyor. Salyangozlar yönlerini yerin manyetik alanına göre bulurlarmış. Sürünürken sümüksü bir iz bırakmaları da cabası. Kabuk ise vücuda bir kasla bağlı.

Siz anlamadınız tabii ama yukardaki resim, salyangoz alemi için biraz müstehcen sayılır :) Çiftleşme öncesi birbirleriyle temas halinde bu salyangozlar. İnsanoğlunun anlayacağı dilde söylersek, ön sevişme... Salyangoz bile biliyor aazının tadını walla :) Bu nasıl bir dünya, nasıl bir düzen. Salyangozların çoğu erdişi olduğundan aynı birey hem dişi hem de erkek üreme organlarına sahiptir. Üreme dönemlerinde karşılıklı aşk okları atarak birbirlerini tahrik ederler. Erdişi salyangozlar, karşılıklı olarak birbirini döllediği gibi bazan de eşlerden biri erkek, diğeri dişi olarak görev yapar. Ömürleri söylemiştik, 5-15 yıl arası. Ama genellikle de Eylül ve Ekim aylarında üredikten sonra erginlerin çoğu kışın ölürmüş.

Kara salyangozları kış uykusuna bile yatarmış. Kabuklarının içine çekilerek, kabuk ağzını boynuzsu bir kapak veya sertleşen mukus salgı ile kapatarak toprağa gömülür veya kendilerini ağaç gövdelerine yapıştırırlarmış. İlkbaharda da uyanarak büyük bir iştahla bahçelere, yeşilliklere saldırırlarmış.

Çocukluğumu düşünüyorum da, hepimiz böyle çok görmüşüzdür kendini bir yere yapıştırmış salyangoz... "Aaa bu ne ki, ölmüş mü bu" diye koparırdım ben hep :) Meğer, uyuyormuş... İşte anlaşıldı sebebi, salyangoz bedduası nedeniyle başlamış bu hastalık :)

Hiç yorum yok: