11 Nisan 2010 Pazar

AskER.SİN yada SoldiER.SİN

Şimdiki konumuz Ersin Kaya... Abuk olacak ama biraz önce yazıştık :-O Şu an Edirne'nin adını hatırlamadığım bir ilçesinde kısa dönem askerdir... Mayıs ortası da geliyor kısmetse... Bunları yazıyorum, niye? Çünkü bu adam büyük efsane... Nerden baksan 7-8 senedir tanıyorum. Canım kardeşim benim... Ona işlerde neler neler yaptım da, her zaman güldü yüzü... Kızacak belki... Günah çıkartmak gibi olacak ama :) adamı çalıştırmaktan ağzına sıçtım, sadece güldü... Gölge adam yaptım, gene güldü... Yemek yedirmedim, yanımda tuttum, daha da enerjisi arttı gülmekten... Geceleri uyutmadım, sabahı daha da güldü... Irgat gibi yük yükledim, gülerek götürdü, geri geldi gülerek... Küfrettim, "abi niye küfrediyorsun ki şimdi" derken gülüyordu.

Hatta bu adam nası becerdiyse takla attı Zincirlikuyu'da, öğle saati... Ben yoktum, eminim içinden çıkarken "hoppa nooldu ya :)" diye gülüyodu kesin... Bugüne kadar tek puştluğunu gördüm, oda işteki kızın numarası diye otobüs şöförünün numarasını vermişlerdi bana!!! Bunu yaptıktan sonra zaten gözleriyle güldüler :))) Ne günlerdi... Efsane adam, iyi ki varsın hayatımda... Yorgun ve kızgın olduğum her anda senin gibi yapmaya çalışıyorum, becerebildiğim kadar... İtiraf ediyorum, benim role modelim Ersin'dir, evet evet The Sıska Rambo...

Karar verdim, 23 Nisan tatil haftası Edirne'ye geliyorum. Hem sana geleyim, hem de kendi askerlik yaptığım yerleri bi göreyim. Otogar'daki karakolu, kontrol noktasındaki moboyu, eğer girebilirsem alayı tekrar görmek istiyorum, aynılar mı diye? Dönerkende yapacağım bi iş var. Zamanında 200 gariban askere 30.000 fidan diktirmişlerdi... Yetmemişti, bide kilometrelerce yürüyüp elimize verdikleri tenekelerle sulatmışlardı. Evet bi orman var yakmayı planladığım :))) Söyle Ersin, sıkıysa sokmasınlar beni şehire, ben çok afrikalı mülteci kovaladım o sınırdaki tepelerde... Ciğerini bilirim ben Edirne'nin... Ha demişken ve tabii ki gitmişken bi ciğer de yenir be hani :)))

Hiç yorum yok: