
Bugün efsane bir şey oldu :) Ofiste mailler arasında debelenirken bir ses duydum. "Aaa İmam Çağdaş'tan baklava gelmiş"... Vay anasını sayın seyirciler! Zaman durmuştu sanki... Katın ortasından çıkan bu ses, taaaa en köşede oturan o hassas kulaklarımda öyle bir yankılandı ki... Körle yatan şaşı kalkarmış, Kırpık sağolsun ona çekti kulaklarım herhalde... Bi an dalga mı acaba dedim ki, o baklava kutusunu görünce... Sonrasını zaten hatırlamıyorum. Yerken nasıl bir haldeysem, nefes almayı unuttum heralde, kendime geldiğimde ağzımda baklava vardı.
Yemeyenler anlamaz ki... İsterim ki onlar, yolu G.Antep'e düşerse bi gidiversin. Anlatılmaz yaşanır ya, o hissettiklerin her ısırışındaki... Yutkunmak istemezsin, sonsuza kadar çiğnemek mümkün olsa... Ne güzel bir andı o, düşün hala unutamadım. Walla yok bööle bişey yaa!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder