7 Kasım 2010 Pazar

O tınılar arasında...

Mahşeri bir yoğunluk öncesindeki son bir Pazar günü yaşıyorum... Hava inanılmaz güzelken oturmuş evde lap-top başındayım. Durum olabilecek en kötü halken, bir anda o tınılar başlıyor... İşte tamda ihtiyacım olan şeydi bu sanki...

Bizim alt katta piyano var, zaman zaman çalar biri... Kim onlar hiç bilmiyorum, hoş apartmanı hiç bilmiyorum :) Ama kim çalıyorsa, o kadar güzel çalıyor ki... İnanılmazz yaa... İnsanın gözünü kapatıp dinleyesi geliyor. Beni çocukluğuma götürüyor, engel olamıyorum. Bunları dinlediğimden değil :) Amiga'da bir oyun vardı PİRATES diye... Yanılmıyorsam 90'li yılların başı olsa gerek... Ömrüm geçmişti başında... Oyun, Karayipler'de 1600'lü yıllarda geçen korsanlık hikayesi. Denizlerde seyahat edip gemi savaşları yapmak, kılıç sallamak... O dönem paha biçilemezdi. Oyunda sürekli şuanda aşağıdan gelen tarzda piyano tınıları vardı. Bir tarz bu ama hangisi walla bilemiyorum :) Hatta şehir valilerinin kızları ile kutlamalardaki vals bölümü yok mu? Dans sırasında gitmen gereken ok ışıkları için klavyeyle cebelleşmek :) Walla oyunda bile dans edemedim ki ben :) Hala çalıyor, halaa... Ve gerçekten çoook güzeel çalıyor...
Oyun mu? Tabii ki ... Yenisi çıktı ama ben hala eskisini oynuyorum arasıra... Çünkü oynarken o zamanlarım aklıma geliyor; çocukluğuma dönüyorum sanki... Galiba ben hiç büyümedim ki...

Hiç yorum yok: