29 Aralık 2008 Pazartesi

Pazar kısırdöngüsü üzerine...

Benim pansiyon ayılma 1200 civarı olur... Nüfus 3... Aç karın ve gurultu giderimi için Saray, tek geçilir... Caddeyi turla, bir de yağmur yağmaz mı?... Emperyalizmin kalesi Sıtarbaks ve orta boy karamel makiyato :) tadından yenmez... Parmaklarda kaşıntı var, sonucunda ekranda PS3 başında büyümüşte küçülmüş adamlar... Saatlerce bas bas tuşa, sol baş parmak olmuş yalan... Yetmedi ekran, bi de halı sahada sizin neyinize... Yakında saha yok sanki, git ta nikahına... Daha arabadan inince başladı soğuk ayaz, içinden girip dışına çıkmaya... Zaten kaledesin, üstünde incecik tişört, sağanak yağmur ve yer ıslak, ayaz mağduru... Ben atlamam aga dersin ama o tam gazoz ağacı... Top gelir, sol baş parmak tutmaz acısını... Soğuk bi yandan, yağmur bir yandan, ıslak bir yandan, acı bir yandan yetmez delikanlıya, çıkıp gol atma peşinde koşarsın yanar için cayır cayır o ayazda, zatürre garantili... 2300 gibi evde sıcak duş altında geçen yarım saat yetmemiştir, salaklığın tedavisine... Zaten yarın Pazartesidir, çileden çıkaran... Koltukta tv karşısında uyuklamaklı, dünden kalma makarna ve köfteli son anlar yaşanır doyasıya... Oda ne, bir bakarsın koltukta sabah olmuş, üstün açık, hevesin kursağında takılı... Ne kötüdür o an! Kalkıp işe gitmek zoruna gider adamın... Anlarsın ki başa döner bu dünya, yine sona saracaktır aynı kaset...

Hiç yorum yok: