7 Eylül 2008 Pazar

Alien filmini bilmeyen yoktur heralde...

Uzun zamandır bu konuda yazmak istiyordum, kısmet bugüneymiş... Alien filmini hatırlamayan yoktur herhalde... Hele o larvaların geliştikten sonra konak olarak kullandığı insanların göğsünü parçalayarak çıktığı sahneler, çoğumuza azap ve üzümleri şeklinde geri dönmüştür :) Gelelim konumuza... İşviçre 'de Gruyeres denen bir dağın tepesinde geyik geyik şatoları dolaşırken bir mekan gördüm. Ama ne sayko, ne sayko... Ve ben tabii ki hemen araştırmaya başladım.

Adamım, en yukardaki resimde gördüğünüz Hans Rudi Giger... Saykonun kralı! Abartmıyorum anlayacaksınız. Bu adam Alien filmindeki yaratıkların babası... O dünyanın hepsi bu adamın hayal gücünün, kendi bilinç altının eseri. 74 'lü yıllardan beridir çizer dururmuş. Filmin senaristi Don O'Bannon, bir korku filmi çevirmek hayaliyle planlar yaparken, H.R. Giger'in çizimlerini görür. O dünyanın ilhamıyla yapımcı Scott 'un kapısı çalar. Scott pek iplemez, çünkü senaryo çok kötüdür, ancak Giger 'in çizimlerini görünce çok etkilenir ve film senaryo üzerinde yapılan oynamalarla çekilir. İlk film 79'da çekilir, sonrasına 86, 92, 97 ve 2004 olmak üzere toplam sayı 5'i bulur.

Giger, o kadar rahatsız bir adam ki, hayal gücü ve çizimleri filmin bu kadar başarılı olmasını sağladı. Bir müzesi var, inanın abartmıyorum altımı ıslatmadan ordan çıktım ya, bana daha bişey olmaz. Filmde gördükleriniz kedi kedi... O kadar çok çalışması, o kadar çok çizimi, o kadar çok 3D uygulaması var ki, normal bir insanın o düşünce yapısı cık! mümkün değil... Filmden hatırlar mısınız bilmiyorum ama, müzede gezerken sanki bir filmin ortasındaymışsınız gibi etrafta o yaratıklardan duruyor, yürüyor, saldırıyor, yumurtluyor... Sesler, efektler, ışık oyunları ömrümdem en az 3 yıl çaldı... Bunların dışında kara kalem çalışmaları, mobilyaları... gibi daha bir çok şey benim gibi rahatsız bir insanı tatmin etmeye yetti :) Hele bir de cafesi var, onu anlatmak burada mümkün değil...

H.R. Giger'i bu kadar övdükten sonra, kendi web sayfasını ve müzesinin web sayfasını paylaşmamak olmas... İçerde fotoğraf çekmek yasaktı, bende sadece müze dışından bir kaç resmi sizlerle paylaşabiliyorum. Son resimse siteden... Özellikle müze sitesinde, müzeyi özel bir sistemde dolaşmak mümkün. Hem cafeyi görebilirsiniz, hem de müzenin içindekileri... Eğer tabii istiyorsanız :) Ancak şimdiden söyleyebilirim, dolaşmak çok zor, çünkü orayı bilmeden nereye gideceğinizi kestirmek güç. Neyse Gruyeres, sen ne kadar güzel bir yermişsin yaw! :)

- www.giger.com
- http://www.hrgiger.com/
- http://www.hrgigermuseum.com/

Rahatsızlar, mutlaka gezin. Benden size hedayee!

Hiç yorum yok: