29 Kasım 2009 Pazar

Gerçek futbol

Dünkü faciadan sonra Allahtan bugün var. İşte gerçek futbol keyfi... İnanılmaz 3 maç, arka arkaya umarım mest edecek, güzel oyun seyrettirecek. Uzatıyoruz ayaklarımızı ve işte program :) Şimdi Everton - Liverpool var, tempolu Merseyside derbisi... 18:00 'de Arsenal - Chelsea ve 20:00 'de El Classico Barcelona - Real Madrid... Vay anam vay! ... Ne gün be!

28 Kasım 2009 Cumartesi

Milyarlık Eşşşşekler!

Allah kahretsin sizi, ruhsuz i... !... Utanmazlar, şerefsizler, yüzsüzler, pislikler, köpekler... Aldığınız her kuruş sizlere haram olsun!... Beter olun!... Sürünün!... Kahrolun!... Daha neler yazasım var da bana yakışmaz!... Topunuzun a.q. ...

27 Kasım 2009 Cuma

Adriana Lima

Bu yorumsuz :)

O da nesi? O da nesi...

Vayanasını sayın seyirciler!... Yuh be! Noolacak bu 1.köprünün hali ya! Yok artık... Resme sığmadı, Bakırköy'lere uzanıyor kırmızı şerit :) Walla gerçekten o yolda olmayı hiiiç istemezdim! Ayağımı uzatmışım, keyifle Football Manager 2010 oynuyorum, takımda iyi gidiyo, allah orada olanlara peygamber sabrı versin :) Yazık... Billah yazık...

25 Kasım 2009 Çarşamba

Yazcam artık...

Ya gene oldu bayaa... Standart bölümlerin dışında düşüncelerimi yazamadım. Oluyor bazen, yapacak birşey yok. Yoğun iş temposu, küçük seyahatler falan... Tamam kabul ediyorum, bir de Football Manager 2010 var :) ... Neyse devam artık :) O kadar birikti ki, saçma sapan ne varsa...

23 Kasım 2009 Pazartesi

Yorumsuz

Biftek Birleşik Devletleri

StormTroopers, their secret lives...

StormTroopers, says; "Man I can see Uranus."

20 Kasım 2009 Cuma

SadenerLand Research Lab. reports...

Be a trooper - Lesson #1 : Give rise to fear...

19 Kasım 2009 Perşembe

Adriana Lima

"Sevilmek umuduyla sevmek, insânidir. Fakat sevmek için sevmek, meleklere özgüdür."
Alphonse de Lamartin

17 Kasım 2009 Salı

SadenerLand Research Lab. reports...

Fear is the path to the dark side. Fear leads to anger. Anger leads to hate. Hate leads to suffering. I sense much fear in you...
Master Yoda

16 Kasım 2009 Pazartesi

Eşref Armağan 'dan 2. bölüm

Eşref Armağan... Ülkemizin yetiştirmiş olduğu, ama sosyetik ve ünlü olmadığından bilinmeyen, ünü ülkemizin sınırlarını çoktan aşmış önemli insanlarımızdan biri... Kendisi doğuştan kör... Daha önce kendisinin Discovery Channel'daki belgeselini buradan paylaşmıştım. Floransa'daki Baptisery 'de bulunan perspektifi resmederek insanlık tarihinde önemli bir yer almıştı.

Sadener.blogspot.com/Eşref Armağan The Blind Painter

Volvo, S60 modeli için kendisiyle bir tanıtım filmi çekmiş. Kimin haberi var? Belki herkesin vardır :) benim haberim yok olabilir... Neyse, seyredilmesi gereken bir film... İnsanın gözleri doluyor. Aslında utanmak lazım belkide, yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızda iken halimize bak! Büyüksün Eşref Armağan...


StormTroopers, their secret lives...

StormTroopers; hard morning ...

13 Kasım 2009 Cuma

Yorumsuz

Bu olsa olsa Cazzz olur :)

Yeşil sahalarda sosyal sorumluluk

Yazmadan içim rahat etmeyecekti :) Geçen Pazarı, evde oturup keyfe adamıştım. keMAL ile SporMax'e bağlandık. Güzel maç olur ümidiyle başladık Chelsea - Man.United maçını seyretmeye... Çatır çatır ama bpktan maç oldu :) Daha fazla gol ve daha fazla estetik hareket bekledik olmadı. Galiba dakikalar 74 falandı, Drogba ceza sahasına girerken Evans, gitti karnına havada bastı!!! Saçma geliyor ama, nasıl yaptıysa Evans bu dediğimi becerdi. Hakemde, Drogba'ya numara yapıyor diye gitti sarı gösterdi :)

Biz oha moha falan takılırken, oyuncu değişikliği sırasında bi koyu tenli rahatsız, tribünde dişlerini fırçalıyordu. Hsktr olduk ama gördüklerimiz gerçekti. Bu anı canlı canlı yaşamıştık. Biz gülüp geçtik ama basına malzeme oldu bu görüntüler :)

Eee bu kadar orjinal bir şeye burada yer vermemek olmazdı :) Fırçala sen koçum! Şakka gibbi!...

Bugüne dikkat!

Attensiyon! Bugün 13 Kasım, Cuma! Bir nevi 13. Cuma :) Benim batıl inançlarım yoktur ama bugün daha saat 12:00, başıma gelmeyen aksilik kalmadı :) Amman bu kadarla kalsın, daha başka bir sorun için kafamı yorasım yok. Çünkü şimdiden gücüm kalmadı! Akşam olsada yatsak!...

11 Kasım 2009 Çarşamba

Adriana Lima

Sweet :)

10 Kasım 2009 Salı

Gene bir 10 Kasım günü...

Gene bir 10 Kasım... Üzerinden geçen neredeyse 100 yıla yakın zaman bile, ona karşı olan bu duygularımızı silemedi... Sirenler... Gene çaldılar, acı acı... Çaldığında nasılda bir sessizlik kaplardı sokakları... Üzülüyorum, artık bu sayı sanki giderek azalıyor... Eskiden kimseler kıpırdamazdı, tüm Türkiye tek vücut halde ona sadakatini ve saygısını sunardı. Hala devam ediyor, ama sanki azalıyor... Artık bazı kesimler, malum mevcut yönetimler ve onların söylemlerine sırtlarını dayıyorlar. Çatma kaşlarını Atam, biz kimleri denize döktük, bunlar bizlere vızz! gelir.

10 Kasım'larda aklıma hep ananem gelir. Efsane insandı o :) Rahmetli ananem, her sene camın önünde beklerdi o saati... Zar zor ayakta duran o kadın, o saatte gururla dimdik ayağa kalkardı... Gözlerinden damla damla yaş süzülürdü, o geçen yıllara meydan okuyan yanaklarından... Camdan dışarı bakar, sirenlere eşlik etmeyenlere kızardı. Kızmak ne demek hiddetten neler çıkardı ağzından :))) Seninde özlemin, geçen her sene daha fazla oluyor... Canım ananem...

SadenerLand Research Lab. reports...

Irkçı olmayan milliyetçi, tutucu olmayan muhafakar bir Türkiye hayal ediyorum Atam...

6 Kasım 2009 Cuma

Samuel Eto'oooo, YETEEEER!

Ya kaşınmak kötü! Bazıları anca bundan annıyoo! Kim mi bu? Eto'o... Nam-ı değer "Kara Tren"... Neden mi burda? Cem'e sormak lazım... Hangi Cem'e? sikiCEM'e... O kafayla, 60'dan 8 kişiyle, uzatmada, 4-3... Eto'o naapıyo? Bayrak o! Sallıyoo! Al dio! Al! Al!... Ama ne salladı be! ... Bana bu anı yaşattın ya! Ne diyim :) Samuel Eto'ooo YETEEEEER! Samuel Eto'ooo YETEEEEEEEER! Samuel Eto'ooo YETEEEEEEEEEEEER!

Müneccim boku

Konu başlığı garip gelmesin, ben yedim onu... Evet, bir önceki postumda, inanamazsan aşayı oku, nerdeyse tam 1 gün önceden maçın sonucunu yazdım. Walla yazdım. Evet, tahmin edildiği gibi müneccim boku yedim. Süperim ben yaaa!

Maçla ilgili bir şey yazmayacağım. Tek diyeceğim, alkol çok kötü bişey! Şişede durduğu gibi durmaz derler ya, harbi büyüklermiş. Doğruymuş... Ha ne alaka derlerse, hiç ööle işte... Resim mi? Hangi resim...

5 Kasım 2009 Perşembe

E hadi artık...

Şükrü Saraçoğlu'nda gene bir avrupa kupası maçı zamanı... Rakip Steau... Yarın gerçekten güzel bir futbol seyretmek istiyorum. Günlerdir yağan yağmur, yerini az da olsa ısınan havaya bırakacak. İşten çıkıp keyifle ve heyecanla stada gideceğim. O güzel atmosferde, 12. adamın büyük desteğiyle güzel bir futbol olacak. Tempolu bir futbol. Rakibe basan, atağa hızlı çıkan ve fazla pozisyonlu... Statta uzun zaman sonra rahat bir maç olmalı... En az da 2 fark bekliyorum. Siz mutlak yemeden duramazsınız, o yüzden 3-1 olur diyorum. Yazdık buraya ne güzel, göt etmeyin adamı!

4 Kasım 2009 Çarşamba

Reenkarnasyon hikayeleri...

Yaz aylarında, yanılmıyorsam Ağustos 'tu... Bu hikaye bomba gibi düşmüştü dünya gündemine... Bir çocuğun sözleri, reenkarnasyon tartışmasını yeniden başlatmıştı. ABD’de üç yaşındaki bir çocuğun İkinci Dünya Savaşı’nda ölen bir pilotun yeniden dünyaya gelmiş hali olduğunu söylemesi, reenkarnasyonun en gerçek kanıtı olarak gösteriliyor.


ABD’nin Louisiana eyaletinde dünyaya gelen James Leininger 2 yaşına kadar normal bir çocuktan farksızdı. Ancak 3 yaşına basmasına birkaç hafta kala kâbuslar görmeye ve “Uçak alev aldı! Düşüyorum” diye çığlıklar atarak uyanmaya başladı. Rüyasında James Huston isimli bir pilot olduğunu gören James, uyurken “Jack Larsen, Natoma, Corsair, küçük adam” gibi isimler sayıklıyor ve çırpınıyordu. Küçük çocuk, bir gün oyuncakçıda gördüğü uçak için “Bu bir Corsair” dediğinde annesi Andrea büyük bir şok geçirdi. James’in kâbuslarında uçağının Japonlar tarafından vurulduğunu, alev aldığını ve düştüğünü anlatması üzerine annesi oğlunun 2’nci Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden bir pilotun reenkarnasyonu olduğuna inanmaya başladı.



Ancak babası Bruce ikna olmadı ve ona uçağının nereden kalktığını sordu. James, tereddüt bile etmeden “Natoma” diye cevap verdi. Natoma, 2’nci Dünya Savaşı’nda kullanılan bir uçak gemilerinden birinin ismiydi. Küçük çocuk birkaç hafta sonra bir kitapta Japonya’da Japon ve ABD’li askerlerin karşı karşıya geldiği Iwo Jima adasının resmini gördü ve babasına “İşte uçağım burada düştü” dedi. Jack Larsen ise onun en yakın arkadaşı olan bir başka pilottu. Bruce, oğlunun hikayeyi uydurduğunu kanıtlamak için Jack Larsen’i bulmaya karar verdi. Natoma gazilerinin toplantılarına katıldı ve nihayet Larsen’i buldu. Ancak acı gerçeği ondan öğrendi. 1945’teki Iwo Jima Savaşı’nda yalnızca bir ABD’li pilot ölmüştü ve o da terhis olmadan önce son görevine giden 21 yaşındaki James Huston’du. Huston’un uçağı Japonlar tarafından vurulmuş ve aynı oğlunun anlattığı gibi alev alarak okyanusa çakılmıştı.


Bruce James’in yaşayan son akrabası 84 yaşındaki kardeşi Anne’i buldu ve oğluyla bir araya getirdi. Anne 2 yaşındaki çocuğun anlattıklarını dinledikten sonra büyük bir şok geçirdi ancak onun kardeşinin reenkarnasyonu olduğuna inandığını söyledi. Leininger ailesinin yazdığı ve James’in hikayesini anlatan “Soul Survivor” adlı kitap ABD’de satış rekorları kırıyor.


Reenkarnasyona inanmayanların tezi ise, bu bilgileri ailenin çocuğa öğretmiş olması... Bu pek tabii de mümkün :) Şimdi satış rekorları kıran kitapla yüzbinlerce dolar kazanan aile bazılarına göre tüm bu hikayeyi para için uydurdu. İnternette küçük çocuğun hikayesini çürütmek isteyen ve bu tür mucizevi olayları yalanlamasıyla ünlü olan Skeptico sitesine göre hikaye tamamen çelişkilerle dolu ve yaşananların birçoğu da ailenin uydurması... İşte çelişkiler;


* Pittsburg Daily Currier gazetesi, çocuğun 18 aylıkken babası tarafından Dallas’taki İkinci Dünya Savaş Uçakları Müzesi’ne götürüldüğünü ortaya çıkardı.
* James, müzeye yaptıkları ziyaret sırasında aynı Jamas Huston tarafından kullanılan Corsair gibi bir uçağı gördü ve uzun süre inceledi. İkinci Dünya Savaşı fotoğraflarına dikkatle baktı.
* Müzeyi ziyaretten hemen sonra savaşla ilgili kabuslar görmeye başladı. “Uçak alev aldı düşüyorum” gibi cümleler kullanması, Carol Bowman adlı ünlü medyum ve reenkarnasyon araştırmacısının hayranları arasında bulunan annesini, “Oğlum birinin reenkarnasyonu” düşüncesine itti.
* Baba, bu olaydan sonra James’e sürekli İkinci Dünya Savaşı kitapları okumaya başladı. Bu kitapları okurken “İşte bu benim uçağım” diye James’in işaret ettiği uçak da müzede gördüğü Corsair’in aynısıydı.


İşte bir reenkarnasyon hikayesi daha :) Ama acaba ...

Yorumsuz...

Yazmaya gerek var mı?

3 Kasım 2009 Salı

Anlayan beri gelsin.

Gerçekten anlamıyorum. BJK, Wolfsburg ile oynuyor, şu an sahada... O kadar eksik var ki takımda ama hala nedense Nobre sahada yok! Bırakın eksikleri, Nobre bence mevcut bu takımda banko ilk 11 oynar. Keşke Fener'de olsa... İçim acıyor, Mustafa Denizli'de oynatmasın :) Aslında devre arasında geri alsak ne iyi olur. Ahanda geldi gol!!! Misimoviç, bu adamı bırakırsan bu kadar boş, asar oraya! Saldırın ülke puanı, topunuzun mna ...

Yokh Artık! 'da Varan 2

Bu ara sosyetede tavan yaptım. Geçen yazdım "Yokh Artık" die... Danyel Guyiza'dan ekleme talebi gelmişti hani... Girdim o yüce şahsın sayfasına, aaa bi baktım en büyük düşmanı Mateja Kežman ile arkadaşmış bu :)

sadener.blogspot.com/search/label/Daniel Güiza

Aaaa... Bombalar arka arkaya patlıyor... Sonra gene kutuma bir baktım, Mateja Kežman değil tabii ki, o kadarı hiç değil, o Lebron James, Amerikalı o!... Mateja Kežman resimlisi bir bayan isimlisi ekleme talebinde bulunmuş. Walla ilgimi çekmedi değil, itiraf ediyorum. İlgimi çekti çünkü sende bazı rahatsızsın belli, bayan isimli olduğundan değil :)

Varan 3 olur mu? Azzz soona... Aman aman olmasın, ben sıkılmaya başladım zaten...

Ercan'ın saatine denk gelirse

Konuşacak başka konu, memlekette başka gündem kalmamıştı zaten. Ercan Saatçi ile Metin Özülkü bir anda hedef insanlar oluverdi. İnanılmaz bir ülkede ve ortamda yaşıyoruz. Herkes vuruyor abalıya! Bazen inanasım gelmiyor. Herkes bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık oynuyor. Böyle yazıyorum ama olayı tasvip ediyor muyum, hayır. Ancak bu video, anayasal düzende bir suçtur. Merak ediyorum, bunu sızdıran veya ilk yayınlayan hakkında bir araştırma yapılıyor mu? Ülkede ceza kanunu diye bir şey var, egolarımızı ve saplantılarımızı kenara bırakabilirsek. Herkes, hangi konu olursa olsun, küfür etmiştir a.q. :) Sana, bana, yedi ceddine, düzene falan filan... Bilmiyoruz sanki ebenin amı Ali Sami 'leri :) Önemli olan bu işin yeridir. Arkadaş arasında, aile içinde bu çok normaldir. Bir de kendinizi koyun bu insanların yerine lütfen... Ha biri çıkar ben hayatım boyunca küfür etmedim der ve ispat ederse, helal olsun o zaman ne yapsa yeridir. Günün birinde, insanın içinden geçenleri de okuyacaklar, yakındır...

Neyse 6S 'liler sağda solda seslerini yükseltiyorlar, haklıdırlar. Alınmaları doğaldır, nasıl üzerlerine alınırlarsa normaldir. Ercan Saatçi yalan mı söylemiş? Yooo, aleni tecavüz etmişiz gene maçta, adam olanı söylemiş. Her sene takıp duruyoruz, hala tribünlere geliyorlar. Ha onlar utanmadan gelince bir şey olmuyo, biz sövünce mi oluyo? Bu 3 sene öncesinin videosu, biraz daha araştırsınlar, 10 senedir takıyoruz, daha dolu bulabilirler. :) Kulun bildiğini, kuldan saklamak günahtır!

2 Kasım 2009 Pazartesi

Görmek lazım.

Sabah, nasıl olduysa :) geç kalktım, klasik... Sinirle apar topar evden çıktım, Kadıköy'e geldim. Gazetemi aldım ve motora bindim. Vardık Karaköy'e, inmek için kalktım, bekliyorum ki kıyıya yanaşalım. Etrafımdaki insanlar ellerinde cep telefonları bir yere bakıyorlar, bir şey çekiyorlar. Nooluyo derken, kafamı bir kaldırdım, kocaman gökkuşağı varmış :) Oha! Hani istesen bu kadar olmaz, kalemle çizilmiş gibi. Yuh dedim kendime, bir kafanı kaldır, etrafına bak. Devekuşu gibi kafamızı önümüze alıp, yürüyüp gidiyoruz bu hayatta! Etrafımızdaki güzellikleri görmek için bir çaba sarfetmiyoruz. Nasılda yazık :) Bu inanılmaz manzarayı görmek için bir çaba sarfetmeye de gerek yoktu. Bu tabak gibi... Asıl apaçık görünmeyen, kolay elde edilmeyen güzellikleri görmeyi bilmek lazım. Kısaca bakmak değil, görmek lazım... Yoksa bu basmakalıp hayatta insan nasıl tatmin olabilir ki? Şu basit gökkuşağı bile nasıl mutlu kıldı beni!...

1 Kasım 2009 Pazar

Yokh Artık!

Hadi zaten bu işin boku çıkmaya başlamıştı. Konu FarmVille ay Facebook değil!!! Asıl sorun günümüz dünya iletişim hali... Neyse... Ee sende sabahın bu saati buraya girersen, sana bi takdiri ilahi olsa gerek! Arkadaş talebine gözüm takıldı, tıkladım... Açıldı sayfa, okumaya başladım. Ben okuyorum... Ben okuyorum ama bu Dann yell gon zales gu... Tekrar, tekrar, tekrar... Herhalde 4 okudum walla... Zihnim okuduğunu anlamıyor ısrarla! Resme bakıyorum, yazıya bakıyorum, resme bakıyorum, yazıya bakıyorum, içim bi hoş oluyorum!!! Şaka mı bu ya!!! Dünyada olmuştur yaşamış - ölmüş vardır 15 milyar insan... Ya gelsin Kuşum Aydın'dan... Gelsin İndra Gandhi'den, Robbie Williams'dan, Lionel Messi'den... Gelsin Stalin'den, Cem Uzan'dan, Armin van Buuren'den... Ya niye bu adamdan geliyor! Başka ünlü mü kalmadı? Ya yoksa, bak ben evde tek başımayım, bahtsız bedevi olayı mı? Nasıl bir kader bu? Çıkacağım bu lüks iletişim sosyetesinin içinden! Harbi eşşek şakası bu! Hay ben senin o parnaaağını...

Sen herkimsende, seninde boyun posun devrilsin!... İlahi, sövdürdün gene Danyel'ime :)

Hayatta nefret ettiğim şeyler - 21

Suadiye - C.Bostan arası bende su yolu... Walla beni bıraksan, gözüm kapalı sürerim arabayı... Malum, saplantılıyız ya bu konuda (buna da ayrı değinmek lazım artık), ince hesap yapılmıştır zaten... Vardır 2 yol, biri caddedir, diğeri ara sokaklar... Caddeden gidersen 550m. daha kısadır :))) Ama yemez o trafik, gecede abuk kırmızı ışıklar... Yaa benim anlamadığım, yeşil hat diye bir uygulama vardır dünyada... Kırmızıdan kalkınca 50 - 60km. ile gidersen, yakalanmaman lazım başka kırmızıya! Ama bura Türkiye, o medeniyet nerde! Cafe Crown gerisindeki 3 ışıkta ta takılmazsan olmaz! Sanırsın her ışıkta köşe başında duran taksiciler karpuz kesçek sana!

Hayır, o seçimi yapmak o an ki ruh haline bağlıdır. Ara sokakta çok ıvır - kıvır be abi, ne o yılan gibi dersem, caddeyi seçiyorum. Hep aynı ümit, abi daha da bassam Şaşkın ışıklarda kesin yakalanmam ya! Babayı... Daha geçtiğim olmadı. Bugünde geçemedim. Geçemedim a.q. ... Bunun matematiğine kafam basmadı... Nefret ediyorum, 550m. için bu eziyeti yaşama ihtimalimi kabul ettiğime inanamıyorum! Gerçekten nefret ediyorum, artık kendimden de nefret ediyorum!...