StormTroopers, their secret lives...

StormTroopers likes cherry...

Kežman Zenit'te :)

Ahh Kežman ah! Kendin ettin, kendin buldun walla... Fenerbahçemden ayrılınca PSG 'nin yolunu tutmuştu. Ben orda tutunsun, göstersin bari kendini derken gene yalan oldu. Genç Fransız Hoarau, geçen sene takımda parlayınca gölgesinde kalmıştı. Hele bu sene bizim Mevlüt Erdinç'te PSG 'ye transfer olunca, artık o formayı rüyasında bile göremez. Hele ki bir de geçen sene o formayı yere attıysa :) Uslanmıyor, akıllanmıyor, ben ne yapayım :)

Vee o artık Rusya'da... Rusya'nın Zenit Petersburg takımına kiralandı. Kiralandı diyorum ama naaaa döner Paris'e o :))) Bizim Fatih Tekke ile iyi bir 2'li oluşturur diye de düşünüyorum, tabii ilk 11 oynayabilirse :) Hadi hayırlısı...

İspanya'da futbol başlıyor.

İspanya'da futbol başlıyor, heyecan geri dönüyor. Eskiden İngiltere Premiere Lig için bu heyecan olurdu, büyük yıldızlar, dev takımlar... Bu özellik yavaş yavaş İspanya'ya kayıyor. Yukardaki resim, bu ligin küçük bir kısmı olsada yaklaşık Euro 700 milyon değerinde !!! Oha mı? Yok oha değil... Sadece Messi 'nin değeri Euro 300 milyon deniyor. Barcelona kulübü, sözleşmesini tek taraflı feshederse yazmış olduğu madde deniyor. İşte buna oha! Neyse hasret bitiyor, ekranlara seyir zevki geliyor.

Tunes of the Week - 32

İşte 32. haftadayız. 3 muhteşem parça gene karşınızda... Ama farklı uçlardayız bu sefer, fazla kimse bilmez Pulser'i, Accadia'yı... Belki biraz Randy Katana olabilir, duyulmuşluğu vardır. Hepsindeki tınılar size göremediklerinizi hissettirecek, önemli olan bakmasını bilmek... Anlıyorum ki kulaklarımdan içime sızan her tını, benliğimi rahatlatıyor. Onlarsız yoruluyorum sonsuzluğa her kulaç atışımda... Oyalıyor sadece bu basit dünya beni...

- Randy Katana / You & I (Original Mix)


- Pulser / My Religion (Original Mix)


- Accadia / Into The Dawn (James Holden Remix)

Yorumsuz...

Senin pis sakalına kurban olam...

StormTroopers, their secret lives...

StormTroopers is @ beach...

Dark Side of my life...

Beni tanıyan herkes Star Wars hastası olduğumu bilir. Bunu daha önce sitede de yazmıştım. Ama her zaman gücün kötü yanındaydım. Serileri defalarca seyrederkende hep kazanmalarını istedim, planlar kurdum :) Darth Vader, hayal kahramanım... Bu dünyada hiç bir meta, asla onun önüne geçemez. Sonrasında ise onun efsane sadık askerleri olan StormTroopers'lar gelir. George Lucas'ın Galaktik İmparatorluğunun acımasız askerleri... Onbinlercesine hükmedesim her zaman vardı :) Ama ne mümkün!!! Madem hükmedemiyorum, o zaman StormTroopers'ların günümüzdeki maceralarına yer veririm. Yeni seriiii başlasın :)

Etienne De Crecy 'den muhteşem şov

Birazdan bir video izleyeceksiniz... Ben bunu daha önce izlemiş ama bulamamıştım. Saolsun feysbuktan bir arkadaşım gönderdi. Aslında Övünç'te daha önce seyrettirmişti. Neyse...
Etienne De Crecy 'nin TranceMusicales 2007 yılı Rennes performansından bir görüntü bu galiba... En azından videodan öyle anlaşılıyor. İnanılmaz bir görsel şov, tabii hitap edene :) Müzik zaten inanılmazzz. Hal böyle olunca ortaya bambaşka etkileyici bir şey çıkmış. Adam içinde çalıyor yaa! Vay anam vay! Eve alsam ben bundan :)

Basiretsiz bi adam...

Fenerbahçem, Diyarbakır deplasmanından 3 puanı 3 golle aldı. Maça değineceğim ama önce hakeme saydıralım biraz. Walla sırf bu yüzden yazıyorum. Suat Arslanboğa... Ben hayatımda bu kadar basiretsiz bi adam görmedim. Bu adam değil maç, evde ailesini idare edemez. Ne otorite var, ne de cesaret. Ben ekran başında çileden çıktım, futbolcular ne yapsın? Böyle uzaktan saydırmak kolayda, ama bu hakediyor. Takip edeceğim, bu adama değil Turkcell Süper Lig'de, halı sahada kolay kolay bi daa maç vermezler.

Maça Diyarbakır fırtına gibi başladı. Sahada her yerde adamlar basıyordu, 2 top yapamadık. O kadar sert oynuyorlardı ki, hakemde göz yumunca bizimkiler çıldırdı. nerdeyse takımın yarısı sarı kart gördü. Hal böyle olunca ilk yarı direnç namına bir şey kalmadı bizde... Tek atağımızda golü bulduk. Gökhanın harika vuruşu ve birazda balının yardımıyla beraberlik golünü attık. Ama bizimki balsa Diyar'ında golü bal kare :) Büyük takım dediğin böyle gol yemez.

Bizim Bilica ve Lugano böyle oynarlarsa senenin sonu zor gelir. Benden söylemesi...Allahtan ikinci yarı Diyarbakır'ın gücü tükendi, direnci kırıldı da, maçı kolay çevirdik. Yoksa o basan futbolla hiç şansımız yoktu. Son 20 dk. laubali olmasak 5 gol daha olurdu. Bir de anlamadığım o taraftarın sahaya attıkları... Bizimkiler sahadaki taşı, çakmağı, pet şişeyi, hakeme veriyorlar, herifin umuru değil. Gene aklıma geldin Suat, tüylerim diken diken oldu, yuh sana seni basiretsiz adam!

Hoşgeldin Ramazan

Evet, On Bir Ayın Sultanı Ramazan gelecek, geliyor derken geldi bile... Öncelikle tüm İslam dünyasına hayırlı olmasını diliyorum. Ramazan ayı, her bir inançlı müslüman birey gibi benimde maneviyata doyuş ayımdır. Bu ayın ayrı bir huzuru, ayrı bir mutluluğu, ayrı bir tadı olur. Umarım sağlıklı, huzurlu bir ay olur.

İşin magazin boyutuna gelince... Çokomel, Ramazan öncesi gene benim için sanatını konuşturup, departman tahtamıza yazdı bi dize gene :) İçerikte bazı yanlış bilgiler var ama olur o kadar artık :)

Hoşgeliyorsun 12 ayın gülü-alı,
Engin'in aklı Amsterdam'da kaldı,
Çekecektin üstüne White'ları,
Şimdi unutacaksın 1 ay votkaları-redbulları,
Hadi Allah kabul etsin dualarını...

İlahi Çokomel, sen çok yaşa emi... Okuyan demiştir ne bu kavram karmaşası? Medeniyetler çatışması yaşıyorum sanki :)

Tunes of The Week - 31

Ohaa! :) En son 03 Haziran günü siteye şarkı eklemişim. Bugün 20 Ağustos!!! Çok ayıp ama... 2,5 aydan fazla olmuş. Nasıl geçti benden habersiz bu kadar zaman!

Neyse, dönüşümüz muhteşem olsun o zaman değil mi? Hafta sayımızda tam formunun zirvesinde, daha uygun olamazdı, dipçik gibi :) İşte bu haftanın parçaları... Armin'le çok derinlere yelken açarken, Sean Tyas'ın agresif tınıları ile stresimizi ortadan kaldırırken, W & W ile kendi yaşam savaşımızı veriyoruz. E hadi başlasın artık işkence...

- Armin van Buuren / Sail (original mix)


- Sean Tyas / Lift (original mix)


- W & W / Arena (original mix)

Dumansız Hava Sahası (Stadı!!!)

E hadi geçmiş olsun :) 19 Temmuz 'da çıkan sigarayı kamu ve toplu alanlarda yasaklayan kanun sonrasında ligler başladı. Bununlada beraber 18 Ağustos günü Devlet Bakanı ve TFF Başkanı bir araya gelerek statlarda da bu kanunun uygulanacağını ilan ettiler.

Bende yazmayı düşünüyordum ama fırsat olmadı, AcetoBalsamico'da bu konu hakkında yazıyı görünce bende ekleyeyim dedim :) Aceto'nun anketinde %58 bu yasağı destekliyor. Bu nasıl olacak, gerçekten bende bilemiyorum. O insafsızlık demiş, bense haksızlık ve esaret diyorum. Evet ben diyorum :) Çünkü ben sigara içmiyorum :) Ama puro içerim. Beni geçte, o sıkıntı ve stres altında insanlara tütürmenin yasak olduğunu kim dinletebilir??? Bence kimse :) Aslında bize yasak geçen senenin başında başlamıştı. Zaten içemiyorduk, tam bizim yerin ön sırasında 2 çift vardı ki tüm sene azap çektirmişlerdi bize. Kanlı bıçaklı olmadıysak, büyük başarı... Geçen hafta sonu Sivas maçındayken de, ne yalan söyleyeyim içen görmedik :) Anca devre arasında arkadaşlarla tribünün en altına inip içildi, ama maçta asla :) Ama ben görürüm bir 6S maçında veya Avrupa Kupası maçında... O sinirle, o stresle, o şevkle, o zevkle... Bekleyelim ve görelim.

En Çok Merak Edilen Sorular

Kaşınmak tam olarak ne demek? ... Kaşınmak, cildin çok hafifçe uyarılmasıdır. Bunun böcek ısırığına karşı bir savunma mekanizması olarak geliştirildiği tahmin ediliyor.

Bolt, insan mı?!!!

Pekin’de 9.69 koşarak tüm dünyayı şaşkına çeviren Jamaikalı sprinter, Berlin'deki Dünya Şampiyonası’nda insanlığın sınırlarını zorlayarak 9.58 koştu. Herkes şaşkın, herkes infialde :) Ama ben hariç... Neden mi? Çünkü bu adam yılbaşında bir haberde bu sürede, hem de tam tamına bu sürede, yani 9.58 koşacağını söylemişti. Hafta sonu koşusundan sonra derecesini öğrenince hemen aklıma geldi. Aradım, taradım, buldum o haberi...

31.12.2008 / Bolt 9.58’e göz kırptı

Gelin bu başarılı adamı bir kenara bırakalım ve bilimin söylediklerine kulak verelim. Bilimsel araştırmalara göre bir insanın 100 metrede ulaşabileceği son nokta 9.51 olarak hesaplanabiliyordu. Ama Usain Bolt, sadece 15 ayda süreyi 0.16 saniye geliştirdi. Kendisini eleştiren Bolt, start zamanı performansından memnun olmadığını her zaman dile getiriyor. Koçu, eğer bu özelliğini geliştirirse değil 9.51, 10 metreyi 9.40 seviyelerinde koşacağını iddaa ediyor. Bende bu durumda bu adam insan mı sorusunu aklıma getiriyorum :)

Bir düşünce daha :) Bu adam saniyede ortalama 10.4 m. koşuyor. Saniyede diyorum :) Oturup bir düşünün. Heralde saniyede 3 adım falan atıyor, dünya vatandaşı olmadığını gerçekten ispat ediyor.

O ne goldü?

Pazar gecesi, uzun bir aradan sonra Şükrü Saraçoğlu stadında maç seyrettim. Yeni sezon sonunda başladı, gene büyük umutlarla takibe dewam ediyoruz. Allahtan iyi başladık, moralli gidiyoruz :) Sivas maçınıda 3-0 'la geçerken, Dos Santos öyle bir gol attı ki!... Son yıllarda Fenerbahçemde gördüğüm en güzel goldü. Yanlış hatırlamıyorsam 2003 - 2004 sezonunda gene Şükrü Saraçoğlu'nda Alex, Samsunspor'a rövaşata ile böylesine güzel bir gol atmıştı. O yıldan bu yana olmamıştı beni böyle heyecanlandıran bir gol... Dakikalarca o golün görüntüsü gitmedi aklımdan... Hani şanslıydımda, tam önümde oldu o gol :)

Gelişmeleri takip ederken, Goal.com 'um Latin Amerika sitesi, Dos Santos'un Sivas'a attığı golü, bu hafta dünyada atılan en güzel gol arasında gösterdi. Buyrun linki :)

Ranking Goal.com: Los mejores goles de la semana, Número 1 - André Dos Santos (Fenerbahce)

Müslümanlar ve Yahudiler...

Hiç bir zaman böyle polemiklere girmeyi sevmem. Ama bu yazıyı okuyunca bazı şeyler daha iyi anlaşılıyor. Gazze saldırıları sırasında okumuştum ama o zaman doğru zaman değildi. Çoktan gündemden düştü, hatırlayan kaldı mı? Yazık... Neyse, Pakistan'li bir yazar olan Dr.Faruk Saleem, bir makalesinde öyle istatistiklere ve bilgilere yer vermişki, oldukça ilginç. Yazının uzun olduğuna bakmayın, okumaya başlayınca zaten bırakamayacaksınız. Rakamları hiç araştırmadım, ne kadar doğru bilmiyorum, ben sadece yazısını biraz kısaltarak koyuyorum.

Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var, Kuzey ve Güney Amerika'da yedi milyon, Asya'da beş milyon, Avrupa'da iki milyon ve Afrika'da 100,000 kişi. Tek bir Yahudi'ye 100 tane Müslüman düşmektedir. Buna rağmen Yahudiler tüm Müslümanların toplamından yüz kez daha güçlüdürler. Nedenini hiç merak ettiniz mi?

Tüm zamanların en etkin bilim adamı ve Time dergisi tarafından " Yüzyıl'ın Adamı " seçilen Albert Einstein bir Yahudi'ydi. Psikanalizin babası Sigmund Freud bir Yahudi'ydi. Karl Marx, Paul Samuelson ve Milton Friedman da öyle. İşte size ürettikleriyle tüm insanlığa zenginlik katmış olan Yahudilerden bazıları...

Benjamin Rubin insanlığa aşı iğnesini verdi. Jonas Salk ilk çocuk felci aşısını geliştirdi. Albert Sabin çocuk felci aşısını daha da geliştirdi. Gertrude Elion lösemiye karşı ilacı verdi. Baruch Blumberg Hepatit B aşısını geliştirdi. Paul Ehrlich frengiye karşı bir tedavi buldu. Elie Metchnikoff bulaşıcı hastalıklarla ilgili çalışmalarıyla Nobel ödülü kazandı. Bernard Katz nöromüsküler iletişim (kas-sinir sistemi arası iletişim) alanında Nobel ödülü kazandı. Andrew Schally endokrinoloji (metabolik sistem rahatsızlıkları, diabet, hipertiroid) Aaaron Beck Cognitive Terapi (akli bozuklukları depresyon ve fobi tedavilerinde kullanılan psikoterapi yöntemi) geliştirdi. Gregory Pincus ilk doğum kontrol hapını geliştirdi. Gerald Wald insan gözü hakkındaki bilgilerimizi geliştirerek Nobel ödülü kazandı. Stanley Cohen embriyoloji (embriyon ve gelişimi çalışmaları) dalında Nobel aldı. Willem Kolff böbrek diyaliz makinesini yarattı. Müslümanlar da dahil tüm hastalar, Yahudilerin bu buluşlarından yararlanıyor, sağlığına kavuşuyor.

Peter Schultz optik lif kabloyu, Charles Adler trafik ışıklarını, Benno Strauss pazlanmaz çeliği, Isador Kisse sesli filmleri, Emile Berliner telefon mikrofonunu ve Charles Ginsburg videotape kayıt makinesini geliştirdi. Stanley Mezor ilk mikro-işlem çipini icat etti. Leo Szilard ilk nükleer zincirleme reaktörünü geliştirdi. Son 105 yılda 14 milyon Yahudi bilim dalında 100 ün üzerinde Nobel ödülü kazanırken, 1.4 milyar Müslüman yalnızca üç Nobel kazandı.

Neden Yahudiler bu kadar güçlü? Yahudi inancına bağlı ünlü yatırımcılar; Ralph Lauren (Polo), Levi Strauss (Levi's Jeans), Howard Schultz (Starbuck's), SergeiBrin (Google), Michael Dell (Dell Bilgisayar), Larry Ellison (Oracle), Donna Karan (DKNY), Irv Robbins (Baskins &R obbins) ve Bill Rosenberg (Dunkin Dougnuts). Yale Üniversitesi'nin Başkanı Richard Levin bir Yahudidir. Harrison Ford, George Burns, Tony Curtis, Charles Bronson, Sandra Bullock, Billy Crystal, Woody Allen, Paul Newman, Peter Sellers, Dustin Hoffman, Michael Douglas, Jerry Lewis ve Peter Falk'ın da Yahudi olduklarını biliyor muydunuz? Yönetmenler ve yapımcılar arasındaki Yahudiler, Steven Spielberg, Mel Brooks, Oliver Stone, Aaaron Spelling (Beverly Hills 90210), Neil Simon (The Odd Couple), Andrew Vaina (Rambo 1 /2 /3), Ivan Reitman (Ghostbusters )...

William James Sidis, 250-300 lük I.Q. derecesiyle dünyanın gördüğü en parlak insandır. Bilin bakalım hangi dine mensuptur? Soru: Neden Yahudiler bu kadar güçlüdür? Cevap: Eğitim (Sorgulayıcı, Araştırıcı, Yaratıcı) Soru: Neden Müslümanlar bu kadar güçsüzdür? Cevap: Yanlış Eğitim veya Sıfır Eğitim (Din Eksenli, Sorgusuz, Araştırmasız, Ezberci) Gezegenimizde yaklaşık 1.476.233.470 Müslüman yaşamaktadır. Asya'da 1 milyar, 400 milyon Afrika'da, 44 milyon Avrupa'da, ve 6 milyon Amerika kıtasında.

Toplam dünya nüfusu içinde her beş kişiden biri müslümandır. Her bir Hindu'ya iki müslüman düşmektedir, her bir Budist'e karşılık iki müslüman vardır ve her bir Yahudi'ye karşılık 100 adet Müslüman bulunmaktadır. Müslümanların bu kadar kalabalığa rağmen Neden güçsüz olduklarını hiç merak ettiniz mi ? Nedeni şudur İslam Konferansı Örgütü'nün(OIC) 57 üyesi vardır ve ülkelerin tümünde 500 adet üniversite bulunmaktadır. Üniversite başına 3 milyon Müslüman düşmektedir. Sadece ABD'de 5.758 üniversite vardır. 2004 yılında Shanghai Jiao Tong Üniversitesi " Dünya Üniversitelerinin Akademik DeğerListesi" hazırlamış ve ilginçtir ki Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin hiç birinden ilk 500 e giren üniversite yoktur.

Herbalistali / Pakistanli bir bilim insaninin yazisi

Takke düşsün, kel görünsün sanki artık. Ya da gözlerimizi açsak ve kendimizi mi kandırmasak? Bazı hatalarımızı kabul etsek en iyisi...

Babyface geri döndü...

Yılan hikayesine dönen transferi, Fenerbahçe ile sonlandı :) Babyface, gene sahalarımızda terör estirmeye devam edecek. Bravehearth'ım benim :) Umarım hazırdır, kimse onu form tutsun die 1-2 ay beklemez. Hadi hayırlı olsun...

Ne var bu Temmuzda?

İlginç bir şey farkettim... Malum 3G yoğunluğu yeni geçiyor. Kabul ediyorum, 3G bizim siteyi de vurdu. Bi ara bayağı ihmal etmiştim. Hatta "Tunes of the Week" 'te bomba parçaları koymayalı 2 ayı geçti. Fuar dönemlerinde bile bu kadar olmamıştı. Takipçilerde de azalma olmadı değil, açık açık söyleyeyim. Bu ne demek? Halk yeni şeyler istiyor! :)

Neyse, istatistiklere bakarken 2009 Temmuz'da sadece 9 adet blog yazmışlığı gördüm. Yuh dedim kendi kendime... 2 senedir yazıyorum bu yeni versiyonda, ayıp olmuş derken aklıma başka var mı bu kadar az yazdığım bakmak geldi. O da ne!!! 2008 Temmuz 'da 12 blog ile hemen arkasından geliyor. Diğeri ise 25'lerde... Ne var bu Temmuz'da, lanetli ay olsa gerek. 2010 sonucu nasıl olacak acabağ?

Adriana Lima

Yazacak bişey bulamıyorum...

Yeni vapurlar

Yeni vapurlar... Dün gibi hatırlıyorum, ilk bu haberi Milliyet gazetesinde görmüştüm. Hatta bir anket vardı, bir çok tasarımı halk oyluyordu. Ki hangisi üretilsin diye... O zaman çok populist bir yaklaşım olarak değerlendirmiş ve bu yeni vapurların eskisinin yerini almasını hiç istememiştim. Dile kolay hayatımız o eski vapurlarda geçmişti. Aslında gerçek ikoncandı o İstanbul silüetinde :)

Taaki bugüne kadar... Evet, daha bugün bindim yeni vapurlardan birine Beşiktaş - Kadıköy hattında... Merak da ediyordum, binerken bir anda karşımda görünce sevindim. Şimdi içten bir özür dileyelim öncelikle. Walla süper olmuş :) Uzun uzun anlatmaya gerek yok, herkeslerin binmişliği vardır herhal, biz geç kaldık :) Konfor, kalite, tarz... Hepsi bu tasarımda buluşmuş. Tebrikler...

To think, to suppose...

Oturuyorum gecenin karanlığında... Zihnimden onlarca şey geçiyor, birbiri ardına, son hızla, acımasızca... Oturdukça oturuyorum... Daldıkça dalıyorum... Hayal ediyorum... O anı yaşıyorum. Evet... Hani o rüzgarın ve ateşin olmadığı, hayallerimin üzeri örtüldüğü, tutkumun kör olduğu... Kaygılarımı geride bıraktığım, korkularımdan uzaklaştığım, sorumluluklarımdan kaçtığım, hemen herşeyi unuttuğum... Dünya beni hayran hayran seyrederken, zihnimde danslar ediyorum... Yakıyorum karanlığı sabahın ilk ışığında... Kapalı gözlerimi açmıyorum... Nasılsa bitecek herşey... Eğer bilmek gerekiyorsa... Hayal etmek, yaşadığım her anda, içinde yandığım büyük bir tutkuyla ... Bıkmadan, usanmadan, sonuna bakmadan...

SadenerLand Research Lab. reports...

Don't be prisoner of your own style... IMAGINE.

One Step Beyond...

1th pass : Rain / visionscenttouch

First Key: SUN

Date : 14.08.2009

Wicked Wonderland / SWA 2009 part 01

Günlerden 03 Temmuz... Saat 22:30 civarı... Kuzey yarım kürenin iyice kuzeyinde yer alan Amsterdam 'da hava daha yeni kararıyor, hatta daha alacakaranlık... Daha içeri girmeden, insanın büyülü bir ortama geldiğini anlaması zor değil. Ajax 'ın heybetli ve ihtişamlı Amsterdam Arena Stadı'nın ışıltısı kilometrelerce öteden görülebiliyordu. Yaklaştıkça o beyaz rengin duru ve saflığı, ister istemez insanın benliğini ele geçiriyordu. Hele içeri girdikten sonraki o manzara... Yaklaşık 40.000 kişinin tek bir amaç için orada beyazlar içinde bulunuyor olması, nefesimin kesilmesine yetmişti.

Yoğunluktan uzun zamandır ihmal ediyorum siteyi... Ama geç olsun güç olmasın mantığıyla paylaşmaya devam :) Her ne kadar uzun zaman geçsede, burada yaşanılanlar kolay unutulur cinsten değil... İşte Sensation White Amsterdam 2009, işte size hayaller tiyatrosundan görüntüler.

Ps. Görüntüler gerçek olup, gözlerinizi oyana kadar ovuşturmayınız, ekranınızı düzeltmek için sallamayınız!!!

En Çok Merak Edilen Sorular

Hepimizin aklına bazen abuk sorular takılır durur! Yağmurda koşarsak mı daha çok ıslanırız yoksa yürürsek mi? Ya da tavuk mu yumurtadan yoksa yumurta mı tavuktan :) İşte yeni bölüm... Dünyanın saygın popüler bilim dergilerinden BBC Focus, yıllardır insanların en çok merak ettiği soruları, konunun uzmanlarına ve son yapılan araştırmalara danışarak yanıt aradı.

Solaklar daha mı zeki olur? ... Şimdiye kadarki bilimsel araştırmalar, solakların sağ elini kullananlardan daha yaratıcı ya da daha zeki olduğunu göstermedi.

Atom bombası böyle patlıyor.

Atom bombası... Heralde dünyada insanoğlunun geliştirdiği en tehlikeli ve en tahrip edici buluşlardan biri... Neden icat ederler, neden bulurlar böyle bir şeyi? Geçen sene 06 Ağustos'ta yazmıştım, Hiroşima'daki anma törenlerine hitaben düşündüklerimi ve bu dehşet bombanın etkilerini... İlgilenenler için tekrar linkini aşağıya koyuyorum. Bu vesile ile bir kez daha bu felaketi yaşatanları büyük bir nefretle ve sonsuz bir kinle kınıyorum.

Hiroşima, bugün 06 Ağustos / 06.08.2008

İnternette gezinirken, bir sitede gördüm. Orada okyanusun dibinde yapılan bir atom bombası denemesinin video görüntülerine rastladım. Tam güçte olmayan ve sadece deneme amaçlı yapılan bir patlama testinin görüntüleri... İnanın, gücü kanınızı donduracak! Varın bu bombanın etkisinin gerisini siz düşünün...

One Step Beyond reach %25

%25 percent complete...

First Key: SUN

Ne de çabuk 50 oldu bu "One Step Beyond" ... 4 anahtardan birini verdik artık, yapacak bişey yok :) Bu gidişle bilmece yakın. Zamanı geldiğinde ilk bilene büyük hediye vereceğim, içimden geldi...

Yorumsuz...

Sivas avrupa defterini kapattı desene :) ...

Avrupadaki rakiplerimiz ve yorumlarrr

UEFA Avrupa Ligi'nde kuralar çekildi ve rakiplerimiz belli oldu. Öncelikle vatana millete hayırlı olsun. Hazır ligde tekrar başlarken ısınalım biraz yorumlara ve bakalım tabloya;

Galatasaray - Levadia Talinn (Estonya)
Trabzonspor - Toulouse (Fransa)
Shakhtar Donetsk (Ukrayna) - Sivasspor
Sion (İsviçre) - Fenerbahçe

Galatasaray 'ın konusu başka bir konu. Düşünüyorum da bu adamlar bu transferleri ve bu paralara nasıl yaptılar??? :) Aklım almıyor walla... Ya takımın çapasını attılar okyanusun derin sularına, ya da kara para aklıyor bu adamlar :) Neyse yakında göreceğiz... Ee nerde hani, maç yorumuydu olacaktı bu demesin, 6S buna elenirse lavanta kokuları içinde mor formayla gelsinler ülkeye...

Trabzon ah Trabzon... O 90'ların sonundaki Hami'li, Şenol 'lu, Orhan'lı, Ünal'lı tat, hiç geri gelmedi. Fırtına gibi eserdi Avrupa Kupalarında... Trabzon, Trabzon gibi oynasa bu Fransız takımını hallaç pamuğu gibi ordan oraya atar. Atarda bu durumunda en fazla Trabzona %45 veririm tur için... Bu eşleşmede iyi oynayan, iyi mücadele eden kazanır.

Sivas, çok üzdü beni... Şampiyonlar Liginde Anderlecht karşısında turu geçmesini beklemiyordum ama ilk maçta 5-0 skor içimi burktu. Sivas'ta 3-1 aldılar ama daha dirayetli olabilirdi. Sivas, gerçekten iyi takım... Onlara en büyük ceza işte şimdi çıktı karşılarına, gruplarındaki en zor rakibi seçtiler. Shaktar, Şampiyonlar Liginde kıytırık Romen takımı Timoşuk mudur nedir, dönüp bakmam bile doğrusuna, zaman kaybı olur katmaz bana bişey, nasıl elendiyse aklım almıyor. Futbol bu... Onlarda da varsa bu denli rehavet, Sivas en iyi Anderlecht karşısındaki gibi ezilmez diye düşünüyorum. Başka bahara...

Ve Fenerbahçem... Burada objektif düşünemeyeceğim. Sion 'un adı her ne kadar biraz duyulmuşsa da, bizimkilerin havada karada bu turu geçmeleri lazım. Eşeklik etmesinler artık, üzüldük, kahrolduk... Alex, Guiza, Emre, Gökhan, Volkan, Semih, R.Carlos, Santos'dan hangisi karşıda var... Yeter etmesinler artık :)

One Step Beyond...

50th pass : K-Pax / SadenerLand Research Lab. activated...

History : Love, Dyla, Psynation, Symphonix, Schildkröte, Aleera, Dragulia, Leon, Epinephrine, Bundy, Orion, Haz, Messi, Horizon, Mandela, Mutant, vanDoorn, 11.03, Paradigma, Flashback, Insomnia, Broadcast, TheEND, Enigma, Lola, Anthrax, IRA, Grendel, Joker, Kanova, Undone, Schutzstaffel, V, Angel, Endless, Lost, Escape, Unforgivable, Spartans, Green, Frog, Anelka, OceanLab, Rammstein, Gotthelf, Freedom, Super8 and Tab, 1408

Date : 06.08.2009

Bülent sözünü tuttu!!!

Bülent Uygun... Namı değer asker Bülent. Fenerbahçe'de oynarken attığı gollerden sonra yaptığı asker selamı ile ünlüydü. Son 2-3 yıldır Sivasspor'da yakaladığı başarı sayesinde değil Türkiye'de Avrupa'da konuşulan bir teknik direktör haline geldi. Ama ego mu diyelim, başarı mı diyelim insanları zaman zaman bozabiliyor :)

Sivasspor bugün Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı rövanşına çıkıyor. Bir anda aklıma geldi bu hikaye :) Bülent Uygun, 02 Mart 2009 'da bir panelde, Sivasspor'un Avrupa Kupalarına katılması halinde başarılı olur mu gibisinden bir soruya aşağıdaki cevabı vermişti:

"Elbette bizi eleştirmek isteyenler olacaktır. Ancak şunu söyleyeyim: Biz 5 yeriz, 7 yeriz ama 6 yemeyiz. 7 yeriz, 9 yeriz ama 8 yemeyiz."

Bu lafı Galatasaray'ın 6-0'lık Fenerbahçe, Beşiktaş'ın da 8-0'lık Liverpool yenilgilerine göndermede bulunmak için söylemişti :) Ama gel gör ki 5 ay sonra yani geçen hafta Anderlecht deplasmanında 5-0 yenilince kendi söylediği sözü doğrulamış oldu. Aman bugün 7 olmasın da :) Yazık...

Zlatan İbrahimovic

Zlatan İbrahimovic... 1981 Malmö İsveç doğumlu... Bosna Hersek kökenli, babası Bosnalı Şefik, annesi ise Hırvat Jurka... Buralarda yazmışlığım hiç yoktur ama bu adam gerçekten bence dünyanın gelmiş geçmiş en iyi forvet oyuncularındandır. Futbolculuk kariyerinde Malmö, Ajax, Juventus ve Inter kulüpleri vardı. Bugüne kadar çıktığı 348 karşılaşmada ağlara 154 gol bırakmıştır. Bu adam İtalya'da oynadığı 5 senede 5 şampiyonluk gördü. 2'si Juventus'ta, 3 'ü de Inter'de...

İsveç milli takımında ise 54 maçta 21 golü var. Güçlü, hızlı, fırsatçı bir kiralık katil o! Oynadığı oyundan haz alan, seyredenlere zevk veren, rakiplerine korku salan efsane adam. Onun için dünyanın en iyi forvet oyuncularındandır demiştim, hatta daha da ileri giderek söyleyebilirim ki, Kezman'dan daha fazla olamaz ama en asabi ve en psikopatlarındandır :) Bu bile beğenmem için yeter. O kadar ki, bu sezon hatırlamıyorum hangi maç olduğunu, kendini ıslıklayan kendi taraftarlarına attığı gol sonrası sus işareti bile yapmıştır :) Koymuştu kafasına gitmeyi İnter'den, artık kimse tutamazdı onu...

Ve bugün... İbrahimovic artık Barça'lı... Eto'o ile takas edilerek yaklaşık Euro 61 milyon bir bedel ile geldi bu takıma. O hayallerimin takımı Barcelona'da... İple çekiyorum onu bu forma altında Camp Nou 'da seyretmek için... Ölmeden yapılacaklarım arasında bir Barcelona maçına gitmek vardı. Bunu bu sezon gerçekleştirecektim zaten ama şimdi farz oldu. Düşünsenize, İbrahimovic, Messi, Henry, İniesta, Xavi, Puyol, Pique, Keita, Alves, Maxvell, Valdes'li kadroyu 98.772 kişilik Camp Nou stadında seyretmeyi... Ooov... Hayal bile edilemez :)

Beyoğlu Turkcell 3G Festivali

31 Temmuz 2009 Cuma... Zor bir gündü... Öncesindeki 2 gece uyumadan hazırlanıldı. Beyoğlu, Beyoğlu olalı böylesini görmedi deniyor. İlk ağızdan :) Yani Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Bey'den... Neyse, Siyah Koltuk'tan alıntı video, o gün yaşananları kısaca kendi sitesine eklemiş. Video yaklaşık 10dk, uzun olduğu için seyrederken ara ara takılabilir. Tabii bağlantınız düşükse :) Vayy be ne gündü...

Return to SadenerLand...

Zamanı gelmişti artık... O kadar yoğun çalışmanında bir sonu olmalıydı. Olacaktı da... Ama önemli olan nokta, o son nasıl olacaktı? Güzelde oldu :) Hem de gerçekten çok güzel... Görevini iyi şekilde yapmış olmanın verdiği huzurla bedenimi, zihnimi dinlendiriyorum. Düşündümde şöyle oturupta müzik dinlemeyeli çok uzun zaman olmuş. Kendini o melodilere kaptırmak, zihninde hiç bir şey düşünmeden, özgürce... Sanki kuş misali...

500

Oldu mu o kadar! 500. blog hayırlı olsun! Olmuş demek ki o kadar...