2 Haziran 2008 Pazartesi

Yok böyle bir lobi, ne dünyada ne de Türkiye 'de...

Gene bir seyahatteyim ama konum bu değil. Çok takıldım yazmadan edemeyeceğim. Salı sabahın körü uçakla Ankara protokolüyle Diyarbakır'a geçeceğimden atladım Ankara 'ya geldim. Nasılsa sadece uyumak için kullanacağımdan dedim ki havaalanına yakın olsun, çok uyuyayım, Esenboğa Airport 'ta kalayım. Aman allahım yok böyle bir şey. Bir lobi var ne olduğu belli değil! 12 senedir Evliya Çelebi gibi seyahat ederim, bu nasıl bir mimari, bu nasıl bir tasarım, bu nasıl bir kültür, bu nasıl sentez anlamadım! Bende çakmam dizayndan ama bu kadar kötüyü istesem yapamam. Benim ev daha güzel walla. Ölmeden önce mutlaka yapılacaklar vardır ya, bu lobiyi de ekleyin.

Altın varaklı sütunlar, gök mavisi kolonlar, yemin ediyorum saydım 6 tane var hepsi birbirinden farklı abajurlar, gene saydım 6 farklı halı, taşlı ama tasarruf ampullu :) aplikler, birbirini tutmayan apayrı koltuklar, yapma ağaçlı şark köşesi, çeşme, duvarda eski İstanbul manzarası, klasik bembeyaz bir piyano... Daha varda sayacak gücüm yok.

Bir renk cümbüşü var sanarsın 16 milyon renk full HD LCD TV içindesin. Müzik desen, bir The Cure - I will always love you çalıyor, sonra Bach mı desem Mozart mı, sonrasında Madonna - Got A Secret, ahanda şimdi Rum taverna müziği... Yok artık lebron james... Yok burda çalışamam ben, üstüme üstüme geliyor burası... Yok sabah olmaz bu otelde...

Ps. Belirtmeden edemeyeceğim, genel müzik yayını cdsinde galiba en fazla 7 şarkı var, çünkü gene The Cure çalıyo :) Şakka gibbi ya...

Hiç yorum yok: