15 Ağustos 2009 Cumartesi

To think, to suppose...

Oturuyorum gecenin karanlığında... Zihnimden onlarca şey geçiyor, birbiri ardına, son hızla, acımasızca... Oturdukça oturuyorum... Daldıkça dalıyorum... Hayal ediyorum... O anı yaşıyorum. Evet... Hani o rüzgarın ve ateşin olmadığı, hayallerimin üzeri örtüldüğü, tutkumun kör olduğu... Kaygılarımı geride bıraktığım, korkularımdan uzaklaştığım, sorumluluklarımdan kaçtığım, hemen herşeyi unuttuğum... Dünya beni hayran hayran seyrederken, zihnimde danslar ediyorum... Yakıyorum karanlığı sabahın ilk ışığında... Kapalı gözlerimi açmıyorum... Nasılsa bitecek herşey... Eğer bilmek gerekiyorsa... Hayal etmek, yaşadığım her anda, içinde yandığım büyük bir tutkuyla ... Bıkmadan, usanmadan, sonuna bakmadan...

Hiç yorum yok: