17 Ağustos 2010 Salı

Klimadaki rüşvet süreci...

Zaten klimanın değerini benden daha iyi bilen yoktur da, soğuk aşığı bir insan olarak... Ancak işte insan elindeyken kıymetini bilemiyor :) Cumartesi tam Ankara için yola çıkacakken, baktım klimadan şıpır şıpır su damlıyor! Naaayır! Dünyanın başıma nasıl yıkıldığını anlatamam ki kelimelerle... Nasıl bir sıcak vardıysa, 5dk içinde kırmızı alarmla evi terkederken sırılsıklam olmuştum bile... Allahtan arabada açtım sonuna kadar da... Yoldayken çağrı merkezini aradım, en erken Perşembe geliriz dediler. Bende Yuuuuu suf dedim sahaya çıktı! Vay anam İstanbul'da kliması bozulan insanların haline!... Puştum ya, katalogdan en yakın servisin numarasını buldum, aradım. Kadın daha ağzını açmadan klimanın bozulduğunu ve kaç para isterlerse verebileceğimi ilettim. Sağolsun acıdı!!! halime :) Hemen geliyorlardı da ben Pazartesi dedim :) Dün zamanından önce geldi arkadaşlar, halloldu... Pazar gecesi çektiklerimden sonra herşeye razıydım... Bu bozuk düzenden Allah razı olsun, ne diyeyim ki :)

Hiç yorum yok: