7 Haziran 2010 Pazartesi

Hayatta nefret ettiğim şeyler - 30

Her mutfağa girdiğimde, şu manzaraya bakmadan çıkamıyorum! Kaçırmıyorum gözlerimi, tam tersine ısrarla bakıyorum. Kendi kendimi yargılıyorum her seferinde ama nedense sonu gelmiyor o davanın... Üşengeçim ya, nefret ediyorum kendimden... Nasıl etmem ki? En başından evde sebil var. Sürahi, şişe ... falan kim uğraşır :) İlk başlarda 1 damacana vardı, bittikçe "ararım sonra veririm sipariş" demekten susuz kalmaya başladım. Çözüm basitti, 2. damacana :) O çözüm beni bayaa idare etti. Taaki bir gece yarısı, o anı yaşayana kadar... Nasıl olduysa deli gibi susayıp kendimi sebilin yanına attım. O ne damacanada su yok! Yandaki yedekte boş! Oha! Yok ya! Sebilin içinde bile kalmamış ki! Hatta sıcak bile bitmişti, hsktr soğutup içmiştim ya... Dolaptaki onlarca çeşit içecek bile yaşadığım krizi yumuşatmadı! Kafama bi kere koymuşum, susuzluğumu su içerek gidermeyi... Bir evde su nasıl olmaz? Nasıl biter? :) Sabah ilk işim kendim bizzat gidip 3. damacanayı almak oldu, sipariş bile değil! O gün bugündür bu manzaraya baktıkça nefffret ediyorum kendimden!... Savaş çıksa o su bana 4 ay yeter! Kedi olmasa zaten 1 yıl diyecektim de... Hayvan benden kat be kat fazla içiyor... Belki 20 'de birim puşt! Utanası geliyor insanın diyeceğim ama walla bu hikayenin devamı da gelir bu gidişle, 4. damacana, 5. damacana diye... Sonunda da kapatırlar beni bi yere! Yok bööle bişey...
Ps. Resimde çıkmamış, sebilin yanındaki sette bardak var. Tabii ki haftada bir kadından kadına değişiyor :) Kim gider be her seferinde dolaptan almaya :)

Hiç yorum yok: